BU SAYIDA
Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık: Rekabet Avantajından Ziyade Bir Zorunluluk
Kapsayıcılık İnşa Etmek: Güven Olmadan Olmaz
Çeşitlilik, Eşitlik, Kapsayıcılık: Gençlerin Normali, Şirketlerin Geleceği
Bölünmenin Kolay, Bağ Kurmanın Zor Olduğu Bir Çağda Kapsayıcı Liderlik
İKnometrik Zeka ile Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılığın Katalizörü: Heyecan Alanı
İnovasyonun Anahtarı Çeşitlilikte: Maxion İnci Jant'tan Bir İnsan Kaynakları İnovasyonu Hikayesi
Yarım Asırlık Üretim Felsefesinde İnovasyonun İnsan Hali: Farklılıklarla Güçlenen Bir Gelecek
Geleceğin Kurum Kültürü: Yeni Nesil İş Yapışını Benimsemek
Maysan Mando'da İnsan Odaklı Dönüşüm
Üretim Sahasında Denge: Kadın İstihdamını Artırmak İçin Somut Adımlar
Cinsiyet Dengesi, Kapsayıcılık Yolculuğunun Kritik Bir Eşiği
Geleceğin Otomotiv Kodu: Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık
Tedarik Zincirinde Adil ve Kapsayıcı Bir Yaklaşım
Üretimde Dönüşüm: Kadın İstihdamı ve Engelsiz Çalışma Alanlarıyla Fark Yaratıyoruz
TB SEWTECH Turkey Kapsayıcılık Yolculuğu
Sanayide Kadın Eli: Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılıkla Dönüşen Bir Yolculuk
INFOGRAFİK
ARŞİV
KÜNYE
Türk Otomotiv Sanayicisinin Dergisi
INFOGRAFİK
ARŞİV
KÜNYE
Kanada Otomotiv Sektöründe Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık
VAROL KARSLIOĞLU
TAYSAD Dergisi’nin bu sayısının konusuna uygun olarak ben de Kanada’da ve özellikle otomotiv sektöründeki son durumu özetlemeye çalışacağım.
Kanada gibi, onyıllardır göçmen ülkesi olup dünyanın dört bir yanından, özellikle son on yılda, yıllık yaklaşık yarım milyon göçmen kabulunu hedefleyen bir ülke açısından (Ki bu plan başarısız oldu ve önceki Başkan Trudeau’nun kariyerini bitirdi. Ama bu ayrı bir yazı konusu.) bu konu özellikle çok önemli.
Kanada (Ontario da diyebilirsiniz) otomotiv sektörü, ülkenin imalat sanayisinin temel taşlarından biri olarak neredeyse yüzyıldır yenilik, ekonomik büyüme ve istihdamın itici gücü oldu. Ancak
çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık (ÇEK)
konularında sektör hâlâ önemli zorluklarla karşı karşıya. Son yıllarda özellikle kurumsal farkındalık ve politika geliştirme alanlarında bazı ilerlemeler kaydedilmiş olsa da, sektör hâlâ cinsiyet, ırk, etnik köken ve diğer kimlik boyutlarında temsiliyet ve eşit erişimi sınırlayan sistemik engellerle dolu.
Bugün Kanada’daki otomotiv iş gücü hâlâ ağırlıklı olarak erkeklerden oluşmakta ve özellikle liderlik ve teknik pozisyonlarda belirgin bir ırksal ve kültürel çeşitlilikten yoksun. Kadınlar, Yerli halklar ve ırkçılığa maruz kalan topluluklar mühendislik, tasarım ve üst düzey yönetim rollerinde yeterince temsil edilmemekte. Birçok şirket ÇEK girişimleri başlatmış olsa da, bu çabalar çoğunlukla yüzeysel kalmakta—dönüşümden çok uyumluluğa odaklanmaktadır. İşe alım kanalları hâlâ geleneksel ağlar ve marjinal grupları dışlayan eğitim ve deneyim odaklı yaklaşım tarafından şekillendirilmektedir. Ayrıca, üretim tesisleri ve kurumsal ofislerdeki işyeri kültürleri değişime dirençli demek yanlış olmaz. Bu tür önyargılar ve sınırlı mentorluk fırsatları, çeşitli yeteneklerin kariyer gelişimini engellemekte ve bu engellemenin boyutunu sayısal olarak ifade etmek dahi neredeyse olanaksız.
Sektör, tedarik zincirleri ve bayilik ağlarında da ÇEK’i entegre etmekte zorlanmakta; küçük işletmeler ve bölgesel operatörler genellikle kapsayıcı uygulamaları önceliklendirmek için gerekli kaynaklara veya teşviklere sahip değil. Dil engelleri, kültürel yanlış anlamalar ve sermayeye sınırlı erişim, göçmen girişimcilerin ve azınlıkların sahip olduğu tedarikçilerin dışlanmasını daha da derinleştirmekte. Bazı otomotiv firmaları çeşitlilik verilerini izlemeye ve yıllık raporlar yayınlamaya başlamış olsa da, veri şeffaflığı ve hesap verebilirlik sektörde tutarsız bir şekilde ilerlemekte.
İleriye dönük olarak
, Kanada otomotiv sektörü ÇEK konusunda daha bütüncül ve sürdürülebilir bir yaklaşımı benimsemeli. İlk olarak, temsiliyet her seviyede ele alınmalı—çıraklıklardan ve giriş seviyesi pozisyonlardan yönetim kurullarına ve Ar-Ge laboratuvarlarına kadar. Bu, otomotiv kariyerlerine kapsayıcı geçiş yolları oluşturmak için eğitim kurumları, topluluk örgütleri ve devlet programlarıyla ortaklıklar gerektiriyor. Burslar, stajlar ve hedefli tanıtım çalışmaları, yetenek havuzunu çeşitlendirmeye ve sektöre kimin ait olduğu yönündeki kalıpyargıları sorgulamaya yardımcı olabilir.
İkinci olarak
, şirketlerin kapsayıcı işyeri kültürlerine yatırım yapması, uzun vadede de olsa en büyük katkı ve dönüşümü sağlayabilir. Bu, yöneticilerin önyargıları tanıması ve azaltması için eğitimler verilmesini, yeterince temsil edilmeyen çalışanlar için mentorluk ve destek programlarının oluşturulmasını ve geri bildirim ile diyalog için güvenli alanların yaratılmasını gerektirir. ÇEK yalnızca insan kaynakları departmanlarının sorumluluğunda olmamalı; iş stratejisine, ürün geliştirmeye ve müşteri etkileşimlerine entegre edilmeli.
Üçüncü olarak
, tedarikçi çeşitliliği ve kapsayıcı satın alma uygulamaları standart hale gelmeli. Otomotiv firmaları, teklif verme süreçlerini sadeleştirerek, kapasite geliştirme kaynakları sunarak ve kapsayıcı tedarik hedefleri belirleyerek azınlıkların sahip olduğu işletmeleri destekleyebilir. Bayilikler de çok dilli pazarlama, kültürel olarak duyarlı hizmet modelleri ve hizmet verdikleri toplulukları yansıtan çeşitli işe alım uygulamalarını benimseyerek fayda sağlayabilir.
Tabi, bunları yaparken hesap verebilirlik esastır. Sektör birlikleri, düzenleyici kurumlar ve savunuculuk grupları, ölçütler belirlemek, en iyi uygulamaları paylaşmak ve ilerlemeyi izlemek için iş birliği yapmalı. Raporlamada şeffaflık ve sürekli gelişime bağlılık, güven inşa etmeye ve anlamlı değişimi teşvik etmeye yardımcı olacaktır.
Acı gerçeği ise en sona sakladım: Tüm dünyada ve özellikle periferik bir ülke olarak çok büyük ölçüde ABD’ne bağımlı olan Kanada otomotiv sanayi, Trump döneminde bir türlü souçlanmayan, belirsizliklerle dolu müzakere sürecinde iken, ve de gelecek yıl CUSMA (eski NAFTA) anlaşmasının gözden geçirileceği bir dönemde, ÇEK konusu maalesef düşük öncelikli olmaya devam edecek.