Türk Otomotiv Sanayicisinin Dergisi



E-ticaret ve Dijital Servisler Daha Önemli Hale Gelecek

Paylaş :
Haber Eklenme Tarihi : 22.07.2020 10:21:00

Ürün ve hizmet tasarımından, üretimine, satış-pazarlama satış sonrasına kadar tüm süreçlerde etkisini gösteren dijital dönüşüm, salgın ile birlikte daha da önemli hale geldi. Dijital dönüşüme hızlıca entegre olan çalışma modelleri gelişti ve daha da gelişmeye devam edecektir. Daha esnek ve çeşitli risklere duyarlı alternatif çalışma modelleri ve tesisleri tasarlanacaktır.

 

Haydar YENİGÜN
OSD Yönetim Kurulu Başkanı


Otomotiv sanayii olarak salgının ülkemizde etkileri görünmeye başlamadan önce Ocak ayı itibariyle hem sağlık tedbirlerimizi hem de araç üretiminin sürekliliğini sağlamaya yönelik alternatif planlarımızı kurgulamaya ve kademeli olarak devreye almaya başlamıştık. Mart ayı itibariyle en önemli ihraç pazarımız AB’nin durma noktasına gelmesi, tedarik sürecinde yaşanan kesintiler ve vaka sayısının artması neticesinde, sağlık önemlerini arttırma gerekliliği ile fabrikalarımızın üretimlerine ara vermeleri kaçınılmaz oldu. Mart ayında, aylık ortalama duruş süresi 6 gün olarak gerçekleşirken, Nisan ayında 18 güne ulaştı. Ara verilen bu süreçte, üretime yeniden dönüşün salgın öncesi gibi olmayacağını ön görerek sanayinin özel koşulları ve süreçleri ışığında bir ‘Geri Dönüş Rehberi’ hazırladık. Bu rehberi, otomotiv sanayinin tüm paydaşları ve ilgili bakanlıklarla paylaştık. Araç üretimine ara verdiğimiz dönemde fabrikalarımızda koruyucu sağlık ekipmanları üretimi gerçekleştirerek salgın ile mücadele dönemine destek sağladık. İşe dönüş 13 Nisan itibariyle kademi olarak başlamıştı, 11 Mayıs itibariyle ise tüm üye firmalarımız üretimlerine yeniden başladı.


Alınan önlemlerin ve düşük talebin sonucu olarak üye firmalarımız ilk etapta yavaş ve kontrollü bir üretim modeli ve ardından kademeli olarak artan bir üretim planlaması sürdürmekteler. Bugün geldiğimiz noktada, yılın ilk 5 ayında kabaca toplam kapasitemizin yarısı seviyesinde bir üretim gerçekleştirebildik. Hem fiziki mesafe gerekliliği hem talebin kademeli canlanması sebebi ile düşük seyreden kapasite kullanım oranlarımız ve alınan tedbirlerin etkisi ile yüksek maliyetli ve düşük verimlilik ile üretimimizi sürdürmekteyiz.


Üretiminin yüzde 85 gibi büyük bir bölümünü ihraç eden ve bu ihracatın çok büyük bölümünü AB’ye gerçekleştiren sanayimiz için AB’de talebin yeniden canlanması üretimin canlanmasında etkin rol alıyor. Şu an görüyoruz ki, AB pazarlarının canlanması, iç pazarımızın canlanmasına kıyasla biraz daha zaman alacak. Gerek ülkemizin salgın sürecini yönetme başarısı gerekse 2018, 2019 yıllarında toplamda %50 seviyesinde ciddi bir daralma gösteren iç pazardaki ertelenen talep etkisi ile iç pazarda başlayan hareketlilik bizleri memnun etmekte ve umutlandırmakta.


Küresel olarak bakıldığında, otomotiv pazarında bu yıl %20-30 aralığında bir daralma bekleniyor. AB’deki otomotiv üreticilerini temsil eden ACEA’nın açıklamasına göre 2020 yılı AB otomobil pazarında %25 daralma bekleniyor. Üretiminin ortalama %85’ini ihraç eden sanayimiz için küresel pazarlardaki bu beklenti sanayimizin normalleşme süreci için büyük bir risk oluşturmakta. İç pazar ile ivme kazanmasını ümit ettiğimiz üretimimizin artan ihracat ile birlikte zaman içinde olgunlaşmasını, 2021 yılı ile birlikte üretimimizin yeniden büyüme trendine geçmesini bekliyoruz.


Çalışma modellerindeki değişim nasıl olacak?
Ürün ve hizmet tasarımından, üretimine, satış-pazarlama satış sonrasına kadar tüm süreçlerde etkisini gösteren dijital dönüşüm, salgın ile birlikte daha da önemli hale geldi. Dijital dönüşüme hızlıca entegre olan çalışma modelleri gelişti ve daha da gelişmeye devam edecektir. Daha esnek ve çeşitli risklere duyarlı alternatif çalışma modelleri ve tesisleri tasarlanacaktır.


Salgın döneminde gördük ki, ülkelerin kendi kaynakları ile faaliyetlerini idame ettirebilmeleri ekonomi için önem taşıyor. Ülkelerin kendi iç kaynaklarına dönüşü, korumacılık yaklaşımının daha da kuvvetlenmesine sebep olacaktır. Bu yaklaşım ile birlikte iç talebin canlanması ve talebin iç kaynaklarla karşılanması daha da önem kazandı.


Sağlık ve güvenlik önleyici sistemler de kritik beklentiler arasına girecektir.
Salgın süreci sadece sosyal yaşamı değil tüketici davranışlarını ve tercihlerini de etkileyerek ticarette köklü değişimlere neden olacaktır. Tüketici satın alma kararlarını etkileyen faktörlerin değişmesi ile birlikte satış ve servis hizmetlerinde beklentiler değişmekte, e- ticaret ve dijital servisler otomotiv sektörünün geleceğinde daha da önemli hale geldi.


Sosyal mesafe gerekliliği ile birlikte bireysel otomobil kullanımının arttığını ve artmaya devam edeceğini gözlemliyoruz. Ayrıca, sosyal mesafe gerekliliğinin sadece bireysel otomobil talebini değil toplu taşıma araçlarında da talebi arttıracağını ve talep edilen araç yapılarında değişikliklere sebep olacağını öngörüyoruz. Sosyal izolasyon sürecinde artış gösteren e-ticaret alışkanlıklarının daha da artacağı bu kapsamda da lojistik sektöründe kullanılan araçlara talep artışı olacağını öngörmek mümkün.


Tüketicilerin araçlarında hayatlarını kolaylaştıracak ve renk katacak teknoloji deneyimi beklentileri her geçen gün artıyor. Salgın sonrası sağlık ve güvenlik önleyici sistemler de kritik beklentiler arasına girecektir. Araçlarda virüs ve bakteri yaşamasına engel olacak klima sistemleri, UV-C üniteleri, sterilizasyon gibi yeni teknolojilerin hayata geçmesi kaçınılmaz olacaktır.


Otomotiv daha fazla teknoloji ve inovasyon yatırımı yapacak
Covid-19 sonrası küresel rekabet koşullarının daha da sertleşmesi ve dönüşen tüketici beklentileri otomotiv sanayiinin her zamankinden daha fazla teknoloji ve inovasyon yatırımı yapmasına neden olacak, mevcut rekabet avantajlarının devamlılığını sağlamak adına gerek özel sektör gerek kamunun daha fazla gayret gösterilmesi gerekecektir. Ülkemizin gerek ekonomik gerekse teknolojik gelişiminde her zaman öncü olan sanayimizin bu olağanüstü süreçte dönüşümün öncülerinden olması adına önemli fırsatlar olduğunu düşünüyoruz. Bu noktada kamu-özel sektör iş birliğinin önemi daha da ön plana çıkacaktır.
Tedarik zinciri açısından bakıldığında, pandemi ile birlikte ana sanayinin tedarik süreçlerinde yaşadığı kesinti ve yavaşlamalar üreticileri farklı alternatiflere yönlendirmeye başladı. Yapılan araştırmalara göre pandeminin etkisi ile tedarik değer zincirlerinin kısalması ve tedarikçi çeşitliliğinin artması öngörülüyor. Bu noktada sanayimizin rekabetçiliğinde önemli rol oynayan kuvvetli tedarik sanayimizin, ana sanayi firmalarının destekleri ile ihraç pazarlarda yeni fırsatlar yakalaması küresel rekabette sanayimizin kuvvetlenmesine imkân sağlayacaktır.


Uzaktan çalışma iş modellerinin vazgeçilmez bir parçası haline gelecek
Salgının yakın gelecekte toplumların nasıl etkileneceğini, ekonomik sistemler ve uluslararası ilişkilerin nasıl değişeceğini net olarak tahmin edebilmek mümkün değil. Ancak görünen şu ki, değişen tüketici davranışları ve tercihleri, e-ticaret ve dijital servisler daha da önemli hale getirecektir. Uzaktan çalışma, uzaktan eğitim gibi uygulamalar daha da olağanlaşacak ve iş modellerinin vazgeçilmez bir parçası haline gelecektir. Küresel ticaret ortamında korumacılık yaklaşımları yükselme eğilimini sürdürecek, ülkelerin iç kaynakları ile ekonomik faaliyetlerini sürdürmeleri her geçen gün daha da önem taşıyacaktır.

 

TÜKETİCİ BEKLENTİLERİ DEĞİŞİYOR
Salgın süreci sadece sosyal yaşamı değil tüketici davranışlarını ve tercihlerini de etkileyerek ticarette köklü değişimlere neden olacaktır. Tüketici satın alma kararlarını etkileyen faktörlerin değişmesi ile birlikte satış ve servis hizmetlerinde beklentiler değişmekte, e- ticaret ve dijital servisler otomotiv sektörünün geleceğinde daha da önemli hale geldi.

E-Posta Olarak Gönder

Başarıyla Gönderildi
İşleminiz başarıyla gerçekleştirildi

Adınız Soyadınız
Haberi Göndermek İstediğiniz E-Posta Adresini Girin
Notunuz