Yenileme pazarındaki şirketlerin orta ve uzun vadeli stratejilerini kurma aşamasında gerek iç pazarda gerekse global pazarlarda pozisyonlama yaparken, son tüketiciye en yakın zincirin içinde nasıl olabileceklerine ve mümkünse hizmet noktası zincirleri nasıl kurup geliştirebileceklerine odaklanmaları gerekiyor.
Yenileme pazarının son 20 yıllık serüvenine Çin den yapılan kalitesiz ithalatlar, blok muafiyeti yasası, muadil parça kavramının oturması gibi önemli dönemeçleri zor da olsa aşarak belli bir noktaya gelişine şahitlik ettim. Bundan sonraki süreçte özellikle otonom araçlar ile birlikte daha fazla katma değeri yüksek parça üretimi ve bunun know how’ına nasıl ulaşılacağı ve araç yazılımlarının muadili olup olmayacağı gibi şu an pek gündemimizde olmayan soruların konuşulacağını düşünüyorum. Endüstri 4.0 sürecine entegre olmuş yenileme pazarı üreticilerinin tüm rakipleri ile başta kalite olmak üzere her alanda rekabet edebilir olduğu görüşündeyim. Buradaki en önemli unsurlar sektörün problemi olan kârsızlık ve sürdürülebilir iş modelleri kurma endişelerinin bertaraf edilmesidir. Markalaşma ve doğru iş modellerini oluşturmaya odaklanmanın alınacak en önemli aksiyon olacağını söylemek yanlış olmaz sanırım. Doğru iş modeli kurgusu için, tüm oyuncuların öncelikle satış organizasyonuna odaklandığı ve e-commerce iş modelleri geliştirerek rakiplerine karşı avantaj sağlamaya çalıştığını görüyoruz. Bugünün şartlarında doğru bir hamle olmasına karşın yeterli olmadığını düşünüyorum zira bir süre sonra bu alanda da deniz bitecek ve karlılık arayışı devam edecektir. Burada konuyu doğru finans altyapısı ve geleceğin ihtiyaçlarına uygun tedarik zinciri süreçleri ile desteklenen bir model ile kurgulamak hayati önem taşımaktadır. Günümüzde satış organizasyonuna çok güvenip finans ve tedarik zinciri tarafında kar fırsatlarını kaçıran çok firma olduğuna şahitlik etmekteyiz. Yenileme pazarındaki şirketlerin orta ve uzun vadeli stratejilerini kurma aşamasında gerek iç pazarda gerekse global pazarlarda pozisyonlama yaparken, son tüketiciye en yakın zincirin içinde nasıl olabileceklerine ve mümkünse hizmet noktası zincirleri nasıl kurup geliştirebileceklerine odaklanmaları gerektiği görüşündeyim. Avrupa ve Amerika’da başlamış olan bu süreç sektörün bugünkü koşullarla orta vadede geleceği son nokta olarak görülebilir. Son olarak burada bizlerin gündeme almadığımız venture capital pazarından birkaç cümle ile bahsetmek isterim. Bu pazar geometrik olarak büyümektedir bizlerinde bu pazarı yakından takip ederek özellikle teknoloji üreten yeni şirketlere ve genç girişimcilere yatırım yapıyor olmamız önem arz etmektedir. Bu şekilde şirketlerimize, sektörün gelecekte daha karlı olması beklenen dijital kısmında da var olma şansı tanımış oluruz.