Türk Otomotiv Sanayicisinin Dergisi



Yeni Dönemin Dengesi: Maliyet Liderliği ile Yenilik Arasında Oyun Kuruculuk

Paylaş :
Haber Eklenme Tarihi : 10.06.2025 07:57:00

2008-2009 krizi ile başlayan ve pandemiye kadar süregelen istikrarlı genleşme dönemi, özellikle Türk tedarik sanayisi için düşük eforla yüksek kazanç sağlanan avantajlı bir süreçti. Ancak pandemi sonrası bu "rahat büyümeye" dayalı yapı sona erdi. Artık, tedarik sanayi için "aksiyon alma" zamanı geç kalmış durumda.

 

Ömer Hantal

Büyütech Yönetim Kurulu Üyesi
Fark Labs İnovasyon Direktörü
 
Tedarik Sanayisinin Geçiş Dönemi: Artık Aksiyon Alma Zamanı
2008–2009 küresel krizinin ardından başlayıp pandemiye kadar devam eden büyüme dönemi, özellikle Türkiye’deki tedarik sanayisi için görece düşük çabayla yüksek kazanımlar elde edilen bir fırsat alanı sundu. Ancak pandemi sonrası dönemde bu avantajlı konjonktür resmen sona ermiş durumda. Bugün gelinen noktada, “artık aksiyon alma zamanı” demek dahi geç kalınmış bir tespittir. Yine de bu gidişatı tersine çevirebilmek için kararlı adımlar atmak hâlâ mümkündür ve hayati önem taşımaktadır.
 
Bu bağlamda tedarikçiler olarak, alternatif finansman çözümleri geliştirip bunları müşterilerimizin hizmetine sunarak küresel rekabette daha stratejik bir rol üstlenmeyi hedefliyoruz. Özellikle ABD’deki mevcut yönetimin uygulamaya koyduğu yeni gümrük tarifeleri, Türk tedarik sanayisi için yeni ticaret fırsatları doğurmaktadır. Bizler, bir Start-Up’tan Scale-Up aşamasına geçiş yapan bir şirket olarak, geleneksel tedarikçilerin de artık yalnızca üretici değil, aynı zamanda oyun kurucu konumuna gelmeleri gerektiğine inanıyoruz. Bu doğrultuda her tedarikçinin, kendi girişim ekosistemini oluşturarak, dönüşümünü bu ekosistemin büyümesiyle desteklemesi gerektiğini savunuyoruz.
 
Dirençli Tedarik Zinciri ve Yenilikçi Maliyet Optimizasyonu Yaklaşımları
Küresel ölçekte yaşanan ekonomik durgunluk ve enerji maliyetlerindeki dalgalanmalar, tedarik zinciri yönetimini hiç olmadığı kadar stratejik bir öncelik haline getirmiştir. Bu ortamda yalnızca fiyat iyileştirmeleri ile rekabet avantajı sağlamak artık yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle bizler, hedeflenen teknik şartname değerlerinde tolerans yaratabilecek teknolojik geliştirmeleri ana sanayi firmalarıyla iş birliği içinde analiz ederek, maliyet-fayda odaklı çözümler üretiyoruz.
Yeni rekabet ortamında tedarikçiler olarak yalnızca alternatif kaynaklara yönelmekle kalmıyor; aynı zamanda patentli derin teknoloji çözümlerini seri üretime entegre ediyor ve mevcut ürün gamımızı geleceğin ürünlerine dönüştürmeye yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Bu dönüşüm sürecinde, ODTÜ Teknokent ve Bilişim Vadisi gibi ekosistemlerle kurduğumuz ilişkiler, doğru iş ortaklarıyla buluşma imkânı sunarken, Fark Labs ve İTÜ ile birlikte geliştirdiğimiz girişimler, küresel ölçekte "mavi okyanus" fırsatları yaratma vizyonumuzu destekliyor.
 
Bununla birlikte, tedarikçi ağımızla birlikte yürüttüğümüz ortak iş geliştirme projeleri sayesinde, bizimle doğrudan çalışamayan tedarikçilerimizin farklı projelere entegre olmalarını sağlıyor; bu sayede hem verimlilik hem de maliyet avantajı sağlıyoruz.
 
Elbette hâlâ geliştirilmesi gereken alanlar da mevcut. Geri dönüştürülmüş hammaddelerin etkin kullanımı ve belirli alt komponentlerde hâlen uygun yerli üretici bulamamak, çözüm bekleyen başlıca sorunlarımız arasında yer almaktadır.
 
Tedarik Zinciri Kırılganlıklarına Karşı Stratejik Esneklik ve Stok Yönetimi Yaklaşımı
Ürün gamımız, Türkiye’de üretim yaparak dünya genelindeki lokasyonlara ihracat gerçekleştirdiğimiz; buna rağmen lojistik maliyetlerine karşın rekabet gücümüzü koruduğumuz ve kazanç sağlayabildiğimiz bir yapıya sahiptir. 
 
Bu noktada, bölgesel üretim üsleri kurma stratejilerimiz; yalnızca teknolojik bilgi birikimimiz ve mühendislik altyapımızla ülkemize hâlâ ciddi katma değer sağlayabilecek projeler için anlam kazanmaktadır. Bu doğrultuda, ana sanayilerin küresel çapta yapacağı nominasyon kararları kritik öneme sahiptir.
Yerli gururumuz Togg ile yürüttüğümüz çalışmalar, bize yalnızca önemli bir bilgi birikimi kazandırmakla kalmadı; aynı zamanda, Togg’un üretim merkezinin hemen yanında yer alan tesislerimiz sayesinde küresel rekabette tüm gücümüzle mücadele etmemizi mümkün kıldı.
 
Stok yönetimi ise, özellikle elektronik ürün ticaretinde, global ölçekte hızla değişen dinamikler nedeniyle günlük planlamaların kaçınılmaz olduğu, ideal olmayan ancak zaman zaman bütçedeki stok hedeflerinden sapmalar yaşanabilen bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Bu süreçte, tedarikçilerimizle kişisel güvene dayalı, şeffaf ve yakın bir iş birliği yürütüyoruz. Aynı zamanda ekip arkadaşlarımızın kişisel becerileri sayesinde, müşterilerimiz için risk teşkil edebilecek durumların da önüne geçiyoruz.
 
Nitelikli İş Gücü Açığına Karşı Otomasyon ve Yapay Zekâ Destekli Üretim Modelleri
Otomasyon konusunda daha büyük yatırım maliyetleri ile daha az operatörlü üretim yapılması mümkündür; ancak burada önemli olan, bu dönüşümün optimum noktasının nerede olacağını doğru analiz etmektir. Bu nedenle, doğru finansal verilerle ilerlemek büyük önem taşır. Bu noktada, en başta da belirttiğim gibi, her firmanın tüm süreçleri kendi bünyesine almak yerine, oyun kurucu rol üstlenerek doğru partnerlerle kendi girişim ekosistemlerini oluşturması gerektiğine inanıyoruz. Böylece, yalnızca sektör değil, ekosistem düzeyinde bir dönüşüm sağlanabilir.
 
Bu çerçevede yapılan çalışmalar, aynı zamanda firmamız adına etkili bir pazarlama aktivitesi olarak da değerlendirilebilmektedir.
 
Yapay zekâ konusuna gelince; öncelikle bu kavramın doğru tanımlanması gerekmektedir. Üretim süreçlerinin optimizasyonunda ya da ürün geliştirme adımlarında yapay zekâdan yararlanmak mümkündür ve bu fayda çoğu durumda kaçınılmaz hale gelmektedir. Ürünlerin kullanımı sırasında gereken yazılımların geliştirilmesi, test süreçlerinin yönetilmesi gibi alanlarda da yapay zekâ uygulamaları kullanılabilir ve kullanılmalıdır. Her ne kadar yapay zekâ henüz insan yaratıcılığını ya da müşteri yönetiminde gerekli olan esnekliği kapsayacak düzeyde olmasa da, rutini tanımlanmış, net süreçler için farklı uygulamalar devreye alınabilir. Bu da rekabetçilik açısından ciddi maliyet ve kalite avantajları sağlayacaktır.
 
 
Tedarikçiler olarak, alternatif finansman çözümlerini müşterilerimizin hizmetine sunarak küresel rekabette daha etkili bir konum almayı amaçlıyoruz. Özellikle ABD'de mevcut yönetimin uyguladığı yeni gümrük tarifelerinin sunduğu fırsatları değerlendirmenin kritik öneme sahip olduğuna inanıyoruz. Bu bağlamda, kısa bir süre önce Start-up aşamasından Scale-up seviyesine ulaşan bir firma olarak, geleneksel tedarikçilerin de artık sahnede aktif birer oyun kurucu rol üstlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Kendi girişim ekosistemlerini oluşturmaları ve bu ekosistemin gelişimini önceliklendirerek kendi dönüşümlerine odaklanmaları, bu süreçte oldukça değerli bir yaklaşım olacaktır.

 

E-Posta Olarak Gönder

Başarıyla Gönderildi
İşleminiz başarıyla gerçekleştirildi

Adınız Soyadınız
Haberi Göndermek İstediğiniz E-Posta Adresini Girin
Notunuz