Türk Otomotiv Sanayicisinin Dergisi



Cadem İcra Kurulu Üyesi Samih Yedievli: “Şirketler için markalaşma; üretim, satış gibi temel süreçlerden birisidir”

Paylaş :
Haber Eklenme Tarihi : 13.12.2017 07:54:00

Otomotiv, demiryolu, inşaat, tarım makineleri, havacılık, uzay ve savunma sanayi sektörlerinde ürün geliştirme, tasarım, mühendislik hizmetleri ve inovatif çözümler sunan Cadem, günümüzde “markanın” bütünsel bir güven algısı olduğuna inanıyor.

Bütünsel bir güven algısının  gerekliliklerini (iletişim, vizyon, kurumsal değerler, kreativite) yerine getirdiğimizde ise ideale vardığımızı düşünüyoruz. Ama ideal kavramının da samimiyet, zeka, inovasyon ve kreativite ile sürekli geliştirilmesi gerektiğini de biliyoruz. Dolayısıyla şirketler için markalaşma süreci, üretim, satış gibi temel süreçlerden birisidir.
1990’ların başlarında küresel rekabetin etkilerini ele alan iş kitaplarının sayısı hızla arttı. Avrupa, ABD ve Uzakdoğu’nun birbirleri ile yarış halinde olduğu yazıldı; kazanan ve kaybeden şirketlerin listeleri yapılmaya başlandı. Zamanla kitaplarda yazılanlar gerçeğe dönüştü. İş dünyası açısından 21. Yüzyılın en dramatik anlarından birisi Nokia’nın satışının duyurulduğu toplantıydı. Toplantıda Nokia’nın CEO’su “hata yapmadık ama şirketimizi satmak zorunda kalıyoruz” diyordu. Sosyal medyada bu toplantının kısa bir videosu çok paylaşıldı. Hata yapmadık ama…
Küresel rekabette hata yapmamak yetmiyor, rakiplerinizden daha iyisi olmak için sürekli gelişmek durumundasınız. Nokia yüzde altmıştan daha fazla bir pazar payına sahipken geride kaldı. Şu anda nerede olduğunuzun bir önemi yok, gelecekte nerede olacaksınız.
Bir Afrika atasözü derki: “Afrika’da her sabah bir ceylan uyanır, en hızlı arslandan daha hızlı koşması gerektiğini yoksa öleceğini bilir. Afrika’da her sabah bir arslan uyanır, en yavaş ceylandan daha hızlı koşması gerektiğini yoksa aç kalacağını bilir.”
Sürekli gelişim ihtiyacı, ana sanayi ile birlikte çalışan tedarikçiler ve o tedarikçiler ile çalışan tedarikçiler için de geçerlidir. Ana sanayi yeni bir araç projesine başlarken tedarikçilerinden de bir takım oluşturur. Bu takımla rekabette bir adım öne geçmeyi sağlayacak performansı sergilemek zorundadır. Onun için bu performansı göstereceğine inandığı tedarikçileri seçer. Seçilen tedarikçiler de kendi tedarikçilerinden bir takım oluşturur. Bu takım da performansına inanılan tedarikçilerden oluşur. Otomotiv sanayinde tedarikçiler için performansına inanılır olmak tercih sebebidir.
Tedarikçi için “marka” olmak, ana sanayinin ihtiyaç duyduğu performansı sergileme sözüdür. Ana sanayi için “marka tedarikçi” beklediği performansı alacağına güvendiği tedarikçidir. Güven, geçmiş performans kadar geleceğe ilişkin işaretlerle de inşa edilmelidir. Diğer bir değişle ana sanayi performans sözünü markalaştırmayı başarmış tedarikçilere güvenir.
Tedarikçinin performans sözü, tasarım ve ürün geliştirme kabiliyetine, üretim sürecini yönetim yetkinliğine, yönetim kalitesine ve en önemlisi yetenekli insan kaynağına bağlıdır. Bu nedenle tedarikçiler, insan kaynaklarının gelişimine, yönetim kalitesinin sürekli iyileştirilmesine, inovasyon ve kreativite ikliminin oluşmasına yatırım yapmalılar.
Dijitalleşme, artırılmış ve sanal gerçeklik, simülasyon, büyük veri (big data) yönetimi, nesnelerin interneti, robotlar gibi teknolojik gelişmeler, şirket içinde inovasyon ve kreative için uygun iklimi oluşturuyorlar. Gelecekte “marka” olmaya devam edecek tedarikçiler “inovasyon ve kreativite iklimine” bugün sahip olanlar olacak.
Yazımıza 1990’lar ve Nokia ile başlamıştık, 1990’ların bu yana iletişimdeki değişimi hatırlatarak sözlerimizi tamamlayalım. 1990’ların başında SMS, Cep Telefonu, e-mail, PDF, sosyal medya iş hayatında yoktu. Bugün birçok haberleşmemizi WhatsApp ile yapıyoruz. Önemli dokümanlarımızın birçoğunu PDF olarak iletiyoruz. Bilgisayarımızı cebimizde taşıyoruz, hemen hemen her işimizi akıllı telefonlarla yapabiliyoruz. Toplantılarımızın birçoğunu SKYPE’a ile yapıyoruz. Rapor yazmak yerine powerpoint sunumları hazırlıyoruz…
Özetle, yarın “hata yapmadık ama” dememek için “inovasyon ve kreativite iklimini” oluşturmaya, dijitalleşmeye yatırım yapmaya böylece “markamızı” yükseltmeye çalışıyoruz. Cadem olarak biliyoruz ki müşterilerimizin marka değerine yapacağımız katkı, markamızın değerini yükseltecektir.

E-Posta Olarak Gönder

Başarıyla Gönderildi
İşleminiz başarıyla gerçekleştirildi

Adınız Soyadınız
Haberi Göndermek İstediğiniz E-Posta Adresini Girin
Notunuz