Türk Otomotiv Sanayicisinin Dergisi



Otomotiv, Parlak ve Temiz Bir Geleceğe Doğru İlerliyor

Paylaş :
Haber Eklenme Tarihi : 9.01.2023 08:07:00

Elektromobiliteye geçiş, sürdürülebilir şekilde üretilen ve daha sonra geri dönüştürülen yüksek kaliteli enerji depolama sistemleri geliştirilirse mümkün olacak. 

 

Gökhan TUNÇDÖKEN
Bosch Mobilite Çözümleri
İlk Donanım Satış Direktörü
 
Bosch Grubu otomotiv sektörünün gelişmesine önemli ölçüde katkıda bulundu
Otomotiv teknolojisi geçtiğimiz yüzyılda önemli ölçüde gelişti. 20. yüzyılda otomobillerin ana akım ulaşım aracı haline gelmesi ve seri üretimin başlamasıyla yeni özellikler eklendi. Örneğin; otomatik şanzıman, otomobil sürmeyi önemli ölçüde kolaylaştırdı. 20. yüzyılda otomobiller büyüyüp ağırlaştıkça ve daha fazla özellikle dolu hale geldikçe, yönlendirilmeleri daha zorlaştı. İlk olarak 1950’li yılların başında geliştirilen hidrolik direksiyon otomobil sürmeyi daha rahat, daha güvenli hale getirdi ve manevra kabiliyetini artırdı. Emniyet kemerleri, otomobillere eklenen ilk güvenlik özelliğiydi. Yerleşik radyolar, otomobillerin işlevselliğini veya güvenliğini artırmadı, ancak otomobile binmeyi daha eğlenceli hale getirdi. Son teknoloji güvenlik özelliklerinden tamamen yeni güç aktarma organlarına kadar yenilikler her yıl daha gelişti ve nihayetinde bugünkü elektrikli otomobillere gelindi. 
 
Bosch Grubu, mobilite çözümleri alanında öne çıkan tedarikçilerden biri olarak, öncü teknolojileriyle otomotiv sektörünün gelişmesine önemli ölçüde katkıda bulundu. 1978 yılında seri üretimine başladığı otomatik frenleme sistemi (ABS), 1980’li yılların sonlarında, küçük otomobillerden hafif ticari araçlara kadar tüm segmentler için pazara sunduğu Elektronik Denge Programı (ESP®) bugüne kadar on binlerce hayat kurtardı. Grubumuz, son 10 yıldır da otonom sürüş konusunda öncü çalışmalara imza atıyor. Hatta geçtiğimiz günlerde Bosch ve bu konudaki iş ortağı Mercedes Benz önemli bir dönüm noktasına ulaştı, Almanya Federal Motorlu Taşımacılık Kurumu, Stuttgart Havalimanı'ndaki P6 otoparkında yüksek seviyede otonom park sistemi kullanılmasına onay verdi. Böylece dünyada ilk kez bir otopark, SAE Seviye 41 yüksek seviyede otonom sürücüsüz park olma özelliğini kazandı.
 
100 yıl sonraki otomobillerin günümüzdekilerden ne kadar farklı olacağını bugünden tahmin etmek 
biraz zor
Ancak genel olarak şunu söyleyebilirim: Otomotiv endüstrisi daha parlak ve temiz bir geleceğe doğru ilerliyor. 
Bosch Grubu, dünyanın en büyük otomotiv tedarikçisi ve elektrikli sürüşte inovasyon lideri. eBikelardan binek araçlara ve ticari araçlara kadar bu kadar geniş bir portföye sahip başka bir şirket yok. Sürdürülebilir, emniyetli ve heyecan verici yeni bir mobilite çağını şekillendirmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Elektromobiliteye geçiş, ancak sürdürülebilir şekilde üretilen ve daha sonra geri dönüştürülen yüksek kaliteli enerji depolama sistemleri geliştirilirse mümkün olacak. Bu nedenle Bosch, Volkswagen ile elektromobilitenin temel bileşeni olan akü hücresini üretmek için girişimlerde bulunuyor. Akülere ek olarak, hidrojen bazlı yakıt hücreleri geleceğin mobilitesine güç verecek. Bosch, ortağı Nikola tarafından Arizona'da işletilen fabrikayı, kamyonlar için yakıt hücresi sistemleri yapmak üzere üretim hatlarıyla donatmaya hazırlanıyor.
 
Diğer yanda yazılım geliştirme, Bosch'ta uzun süredir devam eden temel bir yetkinlik. Her yıl, kendi yazılımımızı çalıştıran 200 milyondan fazla kontrol ünitesini dünya çapındaki araçlara yerleştiriyoruz.
 
Bosch, iklim eyleminde de öncü bir rol oynuyor. 2020'den bu yana, dünya çapında 400'den fazla lokasyonuyla iklim nötr konumda bulunuyor. 2030 yılına kadar üretim öncesi ve sonrası değer zincirinde karbon emisyonlarını yüzde 15 azaltmayı hedefliyor.
 
Akıllı, çevreci ve sürdürülebilir ürünler yaşam kalitesini artıracak
Bosch Grubu, ürünlerinin ve çözümlerinin insanların yaşam kalitelerini artırmasını ve çevrenin korunmasına yardımcı olmasını hedefliyor. Bunu başarmak için iki yönlü bir yaklaşım izliyor. İlk olarak, küresel çapta iklim nötrlüğe giden en hızlı yol olarak gördüğü elektrifikasyonu destekliyor. Başta araçlara yönelik elektrikli güç aktarım sistemleri olmak üzere bu alanda ciddi miktarda yatırım yapıyor. İkinci olarak, hidrojenin arz güvenliğinde kilit bir unsur olacağı inancıyla bir hidrojen ekonomisi kurulmasına yönelik çalışmalara katılıyor. Hidrojen üreten elektrolizörler için bileşenler geliştirmeyi hedefliyor. Bosch, 2030 yılına kadar bu yeni iş alanına yaklaşık 500 milyon euro yatırım yapacak.
 
Bosch Grubu, Ar-Ge’ye milyarlarca euro yatırım yapıyor
Biz Bosch’ta araştırma olmadan ilerleme olmayacağına, ilerleme olmadan da insanların yaşam kalitesini iyileştiremeyeceğimize inanıyoruz. Bu nedenle her yıl Bosch Grubu, Ar-Ge’ye milyarlarca euro yatırım yapıyor. 2021 yılında yapılan yatırım tutarı 6 milyar avro düzeyindeydi. Dünya genelinde yaklaşık 128 lokasyonda araştırma ve geliştirme alanında çalışan 76 bin kişinin yarısını yazılım mühendisleri oluşturuyor ve ‘yaşam için teknoloji’ misyonumuzu gerçekleştirmek için çalışıyorlar.

 

E-Posta Olarak Gönder

Başarıyla Gönderildi
İşleminiz başarıyla gerçekleştirildi

Adınız Soyadınız
Haberi Göndermek İstediğiniz E-Posta Adresini Girin
Notunuz