Yeni Nesil Araçlar Ar-Ge'ye Yatırımı Zorunlu Kılıyor

Sürdürülebilir bir dünya ve döngüsel ekonominin gereği olarak otomotiv sektöründe elektrikli araçlara yönelik çalışmalarımıza bilhassa pandemi döneminde hız verdik. Ünver Group olarak otomotiv tedarik sanayinde 43 yılı aşkın bir tecrübeye sahibiz, özellikle akışkan transfer ürünlerinde geçmişten gelen bir bilgi birikimi ve güçlü bir alt yapımız var. Bu birikimi ve tecrübeyi elektrikli araçlara da aktarma hedefindeyiz. 

 

Dönüşümü takip ederek gerekli adımları atıyoruz

 

Günümüzde elektrikli araçlarda akışkan transfer sistemleri her zamankinden daha önemli bir hale geldi. Biz de değişen müşteri beklentileri, farklılaşan istekler ve şartnameleri yakından takip ederek dönüşüm için gerekli adımları atıyoruz. Bu sistemlerde kullanılacak olan plastik ekstrüzyon boru gruplarına hazır olabilmek adına yatırımlarımıza ağırlık verdik. 

 

Yeni tesisimiz 2023'de faaliyete geçecek

 

Ayrıca hali hazırda ürün grubumuzda yer alan silikon hortum ürünlerinin hidrojen yakıt hücreli ve hibrit araçlarda kullanımının artması sebebi ile de bu ürün grubumuza yönelik yeni yatırımlar yapıyoruz. Hem plastik ekstrüzyon boru hem de silikon hortum üretimlerini yapacağımız yeni fabrika yatırımımıza 2021 yılı sonunda başladık. Yeni tesisimiz ise 2023 yılında faaliyete geçmiş olacak.

 

Müşterilerimiz ve potansiyel müşteriler ile genel olarak elektrikli araçların soğutma guruplarında kullanılan termo plastik ve kauçuk bazlı ürünlerin projeleri üzerine çalışıyoruz. Bununla birlikte firmalar araçların çalışma koşullarını paylaşarak bu kapsamda kullanılabilecek alternatif ürünler sunmamızı da bekliyorlar. Öte yandan mevcut yeni teknolojilerde ilk defa kullanılmaya başlanan ya da kullanımı artan parçaların analiz edilmesini; akabinde üretilebilmesi için gerekli Ar-Ge faaliyetlerinin ve yatırım fizibilitelerinin gerçekleştirilmesini, yerlileştirilmesi, geliştirilmesi yada optimize edilmesi yönünde Ar-Ge faaliyetleri yürütmemizi tetiklemeye çalışıyorlar. 

 

Türk otomotiv sanayi dönüşümü gerçekleştirecek potansiyele sahip

 

Ülke olarak 7 Ekim 2021’de Paris İklim Anlaşmasını onayladıktan sonra 2053 yılında net sıfır karbon emisyonu sözünü de vermiş olduk. Aynı hedef için AB 2050 yılını hedef göstermişti. Bu nedenle hemen her sektör için ayakları yere basan politikalara ihtiyaç duyulmaktadır. Ülkemizin ihracat lideri otomotiv endüstrisinde de bu bağlamda elektrikli araçlar için tüm üreticiler ciddi yatırımlar yaparak yoğun çaba sarf ediyor. Bununla beraber hesapta olmayan enerji krizleri ve diğer mücbir sebeplerden dolayı elektrikli araçlara geçişin planlanan zamanda yapılması pek mümkün görünmüyor. Türkiye’nin özellikle otomotiv endüstrisinde geçmişten gelen tecrübe ve güçlü alt yapısı bu dönüşümü gerçekleştirecek potansiyele sahip. Bu geçiş gecikmeli de olsa gerçekleşecektir.  Ancak zaman planına uyum ise küresel problemler ile yakından alakalı olacaktır.