MAY Fren Sistemleri Stratejik İş Geliştirme Müdürü Kerem Dönmez'e göre, dayanıklılık krizleri yönetmekten çok daha fazlası: 'Bu zorlukları büyüme için fırsata çevirmeliyiz' diyor. 1980'den beri sektörde yaşanan ekonomik iniş çıkışlar, teknoloji devrimleri ve küresel rekabet ortamında şirketin ayakta kalma stratejilerini anlatıyor.
Kerem Dönmez
MAY FREN SİSTEMLERİ A.Ş.
Stratejik İş Geliştirme Müdürü
Kriz, ister bir birey ister bir işletme için olsun hayatının her anında normal işleyişi ciddi şekilde tehdit eden durumlardır. Acil karar ve müdahale gerektirirler aksi takdirde beklenmedik ve tolere edilemez durumlar, karmaşıklık ile yüksek baskı eşliğinde olumsuz hatta yıkıcı sonuçlar doğurur. Hazırlıklı olmadan kriz oluştuğunda müdahele etme eğilimi yaygın bir yaklaşımdır. Bu yaygın eğilim, krizi en az zararla nasıl atlatılmasına odaklanırken, süreç içerisinde zararı da düşünmeyip ne olursa olsun atlatabilmeye çalışır. Buna karşılık doğru yaklaşımın ne olması gerektiğine gelirsek Stratejik Dayanıklılıkla karşılaşırız.
Stratejik dayanıklılık; sadece bir krizi atlatmakla ilgili değildir; aynı zamanda krizleri fırsatlara dönüştürme ve sürekli değişen bir çevrede sürdürülebilir başarıyı yakalama kapasitesidir. Bu, organizasyonların çevresel baskılar, tehditler ve belirsizlikler derinleştiğinde bile yüksek performans seviyelerini sürdürebilmesini sağlar. Bu konu hakkında bir Çin atasözü de ‘’Kriz, tehlike ve fırsat kelimelerinin birleşimidir’’ der.
MAY Fren Sistemleri olarak; 1980 yılından günümüze Ağır vasıta Fren sistemleri için ürettiğimiz sistemlerin pazarlama ve satışında bir çok ekonomik kriz, savaşların olumsuz etkisi, vergi politikaları nedeniyle ithalat maliyeti artışları, teknoloji seviyesini yakalamada karşılaştığımız sorunlar ve krizler oldu. Bu krizleri atlatıp her zaman daha güçlü şekilde yola devam edildi. Bunun anahtarı doğru değerlendirmeyi yapabilen, pozisyon alan ve belirlenen yol haritası boyunca alınan kararları tüm organizasyon tarafından anlaşılması ve yönetilmesini sağlayabilen üst yönetimden geçmektedir.
Özellikle 2010 yılından itibaren Ar-Ge çalışmalarına ayırdığımız efor ve yatırımlar ile 7 yıl içinde rakiplerimizden farklı olarak teknoloji seviyesi yüksek ürünler üretebilen bir firma haline gelirken, geliştirilen ürünlerin kullanımı için piyasadaki son kullanıcıların yeterli teknik bilgi ve donanıma sahip olmadığını fark etmemiz yaptığımız yatırımın karşılığını kaybetmek ve yan etkileri ile birlikte krize dönüşmesi ile karşı karşıya kaldık. Bu nokta itibari ile ürünlerimizin kullanım ve satış yolunu açmak için, kullanıcıların eksiklerini tespit etmek ve onları da kuracağımız sistemin parçası ve bir hayalin ortağı yapan MAY Servis Noktası projesini hayata geçirdik.
Geliştirdiğimiz arıza tespit cihazı ile donattığımız servis noktalarımızı, Teknik olarak açtığımız sınıflarda karşılıklı bilgi alışverişi ile geliştirdik. Şirket olarak herzaman yanında olduğumuz servis noktalarımız, Piyasada daha önce tamir edilemeyen parçaları MAY Fren ürünleri kullanma öncelikleri ile tamir edebildiler, bunu yaparken tamir edilemediği için atıl durumda duran bir çok elektromekanik valf yeniden kullanıma kazandırıldı. Agır vasıtaların tamir için geldiği noktada daha önce revize edilerek 1 yıl garantisi firmamız tarafından verilen, kullanıma hazır valfler ile yollarına kısa sürede devam ettiler. Böylece MAY Fren Servis noktaları aranan ve tercih edilen hale geldiler. Bugün itibari ile Türkiye de 65, Dünyada 6 kıtada 55 ayrı noktada MAY Fren Arıza tespit cihazı ve firmamızın teknik desteğine sahip servis noktası bulunmaktadır. Bu sayede Firmamız diğer rakiplerden ayrı bir klasman ve konuma yerleşmektedir. Bu projeyi desteklemek ve gelen taleplere hızlı ve doğru cevap vermek için üretim ve tedarik zinciri organizasyonlarımızı da güçlendirdik. Erp sistemimizi mrp çalıştırabilen, üretimden veri toplayıp gereken noktada kullanabilecek bir sistem ile güçlendirdik. İthalatının masraflı, uzun terminli ve her geçen gün vergi yükü artan kalemleri mühendislik ekibimize verdiğimiz yeni ürün projeleri ile yerlileştirdik. Sürekli iyileştirmeler ile kalitemizi arttırdık. Mühendislik ekibimizi teknik satınalma mühendisleri ile destekledik. Müşterilerimizde olduğu gibi teknik desteğimizi ve iş aktarımlarımızı maliyet etkinliği için fason alt yüklenicileri oluşturarak da yaptık.
Diğer taraftan Otomotiv tecrübemizi Havacılık içinde kullandık. Geliştirme projelerini başarı ile tamamladığımız alt sistem seviyesi ürünleri kalifiye ettik. Proje içerisinde kurduğumuz test merkezimizde alanında Türkiye de ilk ve tek Test merkezi olması yanında dünyada sayılı olması ile de mavi okyanusun kapılarını açarak Stratejik Dayanıklılığımıza katkı sundu.
Sonuç olarak Krizler kaçınılmazdır. Ancak stratejik dayanıklılığı yüksek organizasyonlar bu krizleri bir büyüme ve güçlenme fırsatına dönüştürebilir.
"Her kriz bir arınmadır. Her arınma ise bir fırsattır." - Mustafa Kemal Atatürk