Türk Otomotiv Sanayicisinin Dergisi



Tedarik Zinciri Görünürlüğünü İyileştirdik

Paylaş :
Haber Eklenme Tarihi : 21.09.2020 06:30:00

Pandemi sürecinde Çin ürünlerinin imajında bozulmalar yaşanması ve Çin'e karşı güvensizlik ortamının oluşması, özellikle küresel tedarik zincirinde önemli kırılmaların yaşanmasına neden oldu. Tabii bu gelişmeler, Türkiye gibi potansiyel ülkeler açısından da bir fırsat oluşturdu.

 

Aşkın KÖRKAYA
Aktaş Holding
Tedarik Zinciri Grup Yöneticisi

 

Bu olumsuz süreçten Aktaş Holding olarak bizler de etkilendik. Etkilenen coğrafi bölgeler pek çok global tedarik zincirinin merkezinde yer aldıkları için bu sürecin yansımaları ve etkileri tahmin edilenin çok üzerinde oldu. Böyle bir sürece hazırlıklı olmadığımız için başlangıçta zorluklar yaşadık. Özellikle Çin’den direkt ithalatını yaptığımız kalemler için satın alma birimimiz alternatif tedarik kaynakları üzerinde olabildiğince hızlı aksiyonlar alarak, malzeme teminini aksatmayacak şekilde tedbirler aldılar.


Bu süreçte; kısa, orta ve uzun vadeli planlar yaparak, tedarik zincirinin aksamasını engellemeye yönelik çalışmalar yaptık. Operasyonlarımızın sürekliliğini sağlamak adına hem müşterilerle hem de tedarikçilerle olan ilişkilerimizi, daha sık gözden geçirerek yönetmeye çalıştık. Çin lokasyonumuzda yaşanan üretim yapamama kaynaklı olası sipariş/müşteri kayıplarını engellemek için Bulgaristan ve Türkiye lokasyonlarımızda üretim yaparak sürece destek olduk.
Her şeyden önce, pandemi sürecinde iş sürekliliğini sağlamak adına her kurumsal kuruluşun yapması gerektiği gibi öncelikle çalışan sağlığımızı güvence altına alacak çalışmalar yaptık. İkinci olarak da operasyonel devamlılık için iş sürekliliği çatısı altında, öncelikle kritik servislerimizi belirledik, ardından kritik servislerde minimum seviyede kesinti yaşanacak şekilde iş süreçlerimizi yapılandırdık. Bu yapılandırma esnasında, ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi ve ISO 22301 İş Sürekliliği Yönetim Sistemini kılavuz olarak kullandık.


Yönetimimiz; kritik iş süreçlerinde aktif rol alan birimlerle iş birliği içerisinde olarak, risk analiz tablolarının güncellemelerini sağladık. “Süreç başlamadan önce neredeydik, ilk haftalarda bu süreci nasıl karşıladık ve olabilecek en kötü senaryoda, mevcut kapasiteyle ne kadar süre çalışabiliriz?” sorularından yola çıkarak, yapılan değerlendirme sonuçlarına göre durumumuzu gözden geçirip, sürekli güncelleme yaptık. Uzaktan çalışma düzeninde; çalışan yedekliliği planlamasının, iş sürekliliğinin devamlılığı için önemli olduğunun bilinci ile insan kaynaklarımızı tekrar gözden geçirdik. Finansal kaynaklarımızı en optimum ve doğru şekilde kullanabilecek senaryolar oluşturduk.


Bu süreçte, hammaddeye erişimde ve lojistikte yaşanan sorunlara değinecek olursak, yaşamış olduğumuz en büyük zorluk, özellikle Çin lokasyonundaki tedarikçilerimizin bu süreçte zorunlu shutdown yapmış olmaları. Yerli tedarikçilerimiz arasında daha küçük boyutlu olan işletmelerin de benzer şekilde Covid-19 nedenli olarak daha az süreli çalışmaları ya da hiç çalışmamaları, bizim hammadde temininde yaşamış olduğumuz en büyük zorluklardı.
Lojistik alanında yaşamış olduğumuz zorluklar ise düzenli olarak kullanmış olduğumuz limanlardaki aksamalar, özellikle DTNA (Daimler Truck North America) sevkiyatları için kullanmış olduğumuz New York limanındaki yaşanan operasyonel problemler bizi biraz zorladı.


Bu süreçte, risk yönetimi konusunda yaptıklarımıza değinecek olursak; tedarik zinciri önceliklerini gözden geçirerek, ileriye yönelik planlarımızı sürekli güncel tuttuk. Çin başta olmak üzere hammadde temininde yüksek riskli olan tedarik bölgelerindense, Kore gibi daha güvenli bölgelerde yeni tedarik kaynakları yarattık. Operasyonların sürekliliğini sağlayacak şekilde koordine olduk. Müşteri ve tedarikçi ilişkilerini sürekli iletişimde kalarak güncel tuttuk.


Müşterilerimizi önceliklendirdik, tüm kaynaklarımızı bu önceliklendirmeye göre yönetmeye çalıştık. Mühendislik ve Ar-Ge ekiplerimizle beraber çalışarak, alternatif reçeteler oluşturup, ürün kalitemizi etkilemeyecek şekilde yeni hammadde ve bitmiş ürün grupları tanımladık. Daha küçük ölçekli olan tedarikçilerimizi daha yakından takip edip onlara destek olarak, faaliyetlerinin devamlılığını sağlamaya çalıştık. Özellikle Kuzey Amerika bölgesine yapmış olduğumuz ihracatlarda, müşteri sevkiyatlarımızda farklı rotalar kullanarak riski dağıttık. Tedarikçilerimiz ve diğer tüm paydaşlarımız ile iş birliği halinde, problemlere beraber çözüm üretmeye çalıştık. İçinde bulunduğumuz tedarik ağını dikkate alarak, stok yönetimini daha öncelikli yönetip işletme sermayesine katkı sağlamaya çalıştık.

E-Posta Olarak Gönder

Başarıyla Gönderildi
İşleminiz başarıyla gerçekleştirildi

Adınız Soyadınız
Haberi Göndermek İstediğiniz E-Posta Adresini Girin
Notunuz