Türk Otomotiv Sanayicisinin Dergisi



Vice President, Sales Original Equipment, Bosch Gökhan Tunçdöken: “Mobilitenin dönüşümünde yüksek otomotiv teknolojisi tedarikçisi olacağız”

Paylaş :
Haber Eklenme Tarihi : 1.11.2017 16:12:00

2020 yılının başından itibaren ağa bağlı mobilite pazarı her yıl yaklaşık yüzde 25 büyüyecek. 2020 yılında, 250 milyon otomobilin Nesnelerin İnternetinin bir parçası olması bekleniyor. Ve bu da otomobillerin evlerle bağlantıya geçeceği günlerin çok yakında olduğunun göstergesi.

Geleceğin mobilitesiyle ilgili vizyon belirledik
Bosch olarak kendimize ‘mobiliteyi etraflıca düşünmek’ gibi bir görev çıkardık. Geleceğin mobilitesiyle ilgili vizyonumuzu da ‘elektrikli, otonom ve ağa bağlı mobilite’ olarak belirledik. Geleceğin mobilitesine giden yolun bugünün trafiğini iyileştirmeye yönelik spesifik bir eylemle başlaması gerektiğini biliyoruz. Bu nedenle mobilitede kazasız, stressiz ve emisyonsuz bir trafik için yenilikçi teknolojik çözümler sunuyoruz. Bu çözümleri sunarken de bağlanabilirlik, hareketlilik, çevreci araçlar ve sektörün yeni teknolojileri kullanımı gibi konuları ön plana çıkarıyoruz.
Örneğin; 2025 yılında yaklaşık 20 milyon hibrit ve elektrikli aracın üretileceği öngörülüyor. Halen Bosch teknolojisi içeren 30’dan fazla elektromobilite projesi şu anda üretim hattında bulunuyor.
Yine 2020 yılı gibi oldukça yakın bir zamandan itibaren otonom otomobiller günlük yaşantımızın bir parçası haline gelecek. Otonom sürüşte kaydettiğimiz ilerleme de aynı hızla devam ediyor. Çok önemli bir stratejik adım olarak, kendi kendine giden otomobillerin beyni olan ‘AI yerleşik bilgisayarı’ (Artificial Intelligence – Yapay Zeka) geliştiriyoruz. Yapay zekanın yardımıyla, otomobilleri yayalar veya bisiklet kullanıcıları gibi diğer karayolu kullanıcılarının davranışlarını yorumlamaya ve tahmin etmeye yetecek kadar akıllı hale getiriyoruz. Sürüşün ağa bağlı olmasını önemli bir yetkinlik olarak görüyoruz. Elektrikli ve otonom sürüşü desteklemenin yanı sıra A noktasından B noktasına seyahat eden herkese web tabanlı servisler sunuyoruz.
Bu değişimin hem sektörümüzde hem de şirketimizdeki en önemli katalizörü ise bağlanabilirlik. 2020 yılının başından itibaren ağa bağlı mobilite pazarı her yıl yaklaşık yüzde 25 büyüyecek. 2020 yılında, 250 milyon otomobilin Nesnelerin İnternetinin bir parçası olması bekleniyor. Ve bu da otomobillerin evlerle bağlantıya geçeceği günlerin çok yakında olduğunun göstergesi. Böylelikle, otomobiller sadece sürülmek için değil, aynı zamanda bir kişisel asistan gibi sürücüye destek sağlamak için kullanılacak. Sürücüler, adeta bir yolcuyla konuşuyormuş gibi sanal asistanla konuşacak. Temel olarak bu türden bir asistan, kullanıcılara sadece otomobillerinde değil, hayatın tüm alanlarında teknoloji sağlayarak; mutfakta, bahçede veya aletlerle yaptığı çalışmalarda da yardımcı olabilecek.
Geleceğin araçlarına teknolojimizle yön veriyoruz
Geleceğin mobilitesini geliştiriyor, bugünden çözümler sunuyor ve geleceğin araçlarına teknolojimizle yön veriyoruz. Örneğin Bosch Grubu, Dresden’de yeni bir yarı iletken fabrikası inşaatına yaklaşık 1 milyar Euro yatırım yapmayı planlıyor. Bu, şirketimizin tarihinde tek kalemde yapılmış en büyük yatırımdır ve bu fabrikada, diğer ürünlerin yanı sıra otonom ve ağa bağlı sürüş için yonga üretimi hedeflenmektedir. Yine bu yıl sonu itibarıyla mobilite çözümlerine yönelik araştırma ve geliştirme alanında çalışan global kadromuzun 48 bin kişiye ulaşması, bunun büyük kısmının yazılım alanında çalışması hedefleniyor.
Bosch olarak mobilitenin dönüşümünde yüksek otomotiv teknolojisi tedarikçisi olacağız. Diğer yandan ise bir mobil servis sağlayacı haline geleceğiz. Bunun en güzel örneği, Berlin ve Paris’te başarılı bir şekilde kullanıma sokmuş olduğumuz Coup e-scooter paylaşım servisi gibi paylaşımlı mobilite servisleridir. Ancak mobil servisler, Bosch teknolojisinin üstün olduğu bir başka alan olan otomobilden akıllı eve erişim anlamına da gelebiliyor. Ve son olarak, akıllı şehirlere yönelik her türlü teknolojiyi ve servis paketini sunuyoruz. Bosch, dünyanın dört bir yanında akıllı şehirlerle ilgili olarak haliha-zırda 14 proje yürütüyor ve bunların yarısı kentsel mobiliteye odaklanıyor.
Ayrıca son kullanıcıların otonom sürüş hakkındaki görüşleri üzerine anket çalışmaları gerçekleştirerek, otonom sürüş deneyimlerini listeliyoruz. Elbette bu görüş ve yorumlar, daha rahat ve güvenli sürüş için inovasyonlarımıza ilham veriyor.
Sektörün gelecek eğilimleri
Bugünün insanları hala kendi bireysel araçlarını düşünürken, önümüzdeki birkaç yıl içerisinde insanlar gitmek istedikleri yere en rahat ne şekilde gideceklerine odaklanmaya başlayacaklar. Her zaman kullanılabilir durumda olan ve akıllı telefon üzerinden rezervasyonu ve ödemesi yapılabilen ulaşım yöntemleri, geleceğin multimodal kentsel mobilitesinde önemli bir yapı taşı haline gelecek. Stresssiz mobilite, modern büyük şehirlerde yaşayan insanların en büyük önceliği olacak. Sektör tüketicilerin bu isteklerini çözümlemeye odaklanacak.

E-Posta Olarak Gönder

Başarıyla Gönderildi
İşleminiz başarıyla gerçekleştirildi

Adınız Soyadınız
Haberi Göndermek İstediğiniz E-Posta Adresini Girin
Notunuz